Harpasa Antik Kenti, Aydın İli, Nazilli İlçesi, Esenköy sınırları içerisinde yer almaktadır. Yüksekçe bir tepe üzerine kurulu olan kent, eski bir Karia kentidir. Kentin etrafı bugün hala görülebilen surlarla çevrilidir. Antik kentten günümüze ulaşan en önemli yapı, Esenköy modern yerleşmesinin hemen üzerinde yer alan yeni su deposunun altındaki antik tiyatrodur. Kent yerleşimi tam tepede yer almaktadır. Antik kentin planını çıkarmaya yönelik araştırma çalışmaları, 1990 lı yılların sonunda, Prof. Dr. Ender Varinlioğlu başkanlığında bir Fransız ekip tarafından yapılmış, kent ile ilgili araştırmalar bununla sınırlı kalmıştır.
Harpasa Antik Kenti eteklerinde, Esenköy (Arpaz) Köy içi Mevkiinde yer alan, 16 pafta, 1194- 1195- 1196- 1197- 1198 parsel numaraları üzerindeki, Arpaz Beyler Konağı, Kule, hamam, çeşme havuz ve diğer müştemilatı, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 23.3.1988 tarih ve 171 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.
Arpaz Beyler Konağı, 18. yüzyıl Ayanlık dönemi yapılarındandır. Arpaz’daki en önemli mimari yapılar kümesini oluşturan beyler konağı, Harpasa Antik Kentinin bulunduğu Hisartepenin eteklerinde ve Akçay Ovasına hakim konumda inşa edilmiştir. Kuruluş, değişik zamanlarda inşa edilmiş bir kısmı yıkıntı halindeki yapı birimlerinden oluşur. Bunların arasında iri payandalarla desteklenmiş etek duvarları, üstü yıkılmış bir kale görünümündedir.
Benzer payandalı duvar izleri konağın batı ve güney kısımlarında hala durmaktadır. Bu kalıntılar burada müstahkem bir duvarla çevrili bir eski avlunun varlığını düşündürüyor. Kalenin gerisinde yükselen bir kule, çiftlik sahiplerinin ikametgâhı olan evle karşı karşıya durmaktadır. Kulenin eve bakan cephesinin birinci katında bulunan giriş kapısına çıkan taş merdivenler vardır. Kapının üst kısmında daha önce kullanılan bir çekme köprüye ait makara yuvaları bulunmaktadır. İndirildiği zaman evin zemin kat taşlığına dayanan kemerli bir platforma oturan köprü, evden kuleye doğrudan doğruya geçebilmeyi sağlıyordu. Söz konusu köprü günümüze ulaşamamıştır. Dışa tamamen kapalı olan kulenin zemin katı Meşrutiyet Dönemine kadar zindan olarak kullanılmış. Giriş katından üst kata ahşap bir merdivenle çıkılır. Bu kat ovaya bakan parmaklıklı pencereleri, oturma sekileri, dolapları ve alçıdan ocağı ile bir yaşama mekânı olarak düzenlenmiştir. Yanında sonradan eklendiği anlaşılan kubbeli bir küçük hamam yer alır.
Konak sahiplerinden Dr. Osman Arpaz’dan alınan bilgiye göre, kule II. Mahmud zamanında, Rodos’a ıslahata gönderilen Hacı Hasan Bey tarafından ve Rodos’tan getirtilen 20 kadar Rum ustaya yaptırılmıştır. Muhtemelen Hacı Hasan Bey’in yaptığı işler kulenin yapımı ile değil ama onarımı ile ilgilidir. Nitekim Kel Mehmet’in 1830 yılında kuleyi kuşatarak ateşe verdiği bilinmektedir. Kuledeki onarım izleri ise 1830lardan sonraya ait görünmektedir.
Kulenin karşısında duran bey evi, oymalı ahşap işçiliği, nakışlı tavanlarındaki çarkıfelek motifleriyle, 19.yy üslup özelliklerini yansıtan güzel bir taşra yapısıdır. Dekoratif özellikleri nedeniyle, kulenin onarımı sırasında yapılmış olmalıdır.
Günümüze kadar büyük ölçüde ayakta kalan Arpaz Beyler Konağı, müştemilat yapıları ve kulenin onarımı ve turizme kazandırılabilmesi için, varislerinin müracaatı ve Aydın İl Genel Meclisi’nin girişimi ile konakta incelemeler yapılmış, ancak varislerinin çok olması ve hepsinin onayının henüz alınamamış olması nedeniyle herhangi bir işlem yapılamamıştır. Bu tip özel mülkiyete ait yapılarda öncelikle tüm varislerin onayı olması gerekmektedir.
Sitemizden Güncel emlak,arsa,otel, tatilevi ve diğer güncel haberleri size email bültenlerimizle bildirebiliriz.Seçtiğiniz email bültenimize ücretsiz abone olabilirsiniz
Abone Ol